Bioenerji ve enerji çalışmaları alanında düşülen en büyük hatalardan bir tanesi de; dualar veya zikirler eşliğinde yapılan bioenerji veya enerji çalışmaları olup; yapılan bu tür uygulamalara ise ısrarla bioenerji veya enerji çalışması denilmesidir. Dualar eşliğinde bioenerji yapılıp yapılamayacağı sorusu oldukça garip bir sorudur. Dualar eşliğinde ameliyat yapılabilir mi? veya dualar eşliğinde otomobil tamirciği yapılabilir mi? gibi bir sorudur ve cevabı zaten bellidir bu tür soruların. Dualar eşliğinde istediğiniz her mesleği elbette yapabilirsiniz, ancak yaptığınız ameliyatın veya otomobil tamirinin kendiliğinden sadace dua ile gerçekleşmesini beklemeniz kadar saçmalık olamaz ve yaptığınız dualar, yaptığınız işi çok iyi bilmek zorunda olduğunuz gerçeğini değiştirmez.
Hepimiz çok iyi biliriz ki sadece dua ederek ameliyat kendiliğinden gerçekleşmez, sadece zikir yaparak arabamız kendiğinden tamir olmaz. Kaldı ki dine dair hususlar veya okunacak dualar ve zikirler, bioenerji/enerji uzmanlarının işi ve görevi de değildir. İnsanlar dini konularda Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan istedikleri her konuda, çok daha sağlıklı bilgiye ulaşabilirler. Din ve bioenerji veya enerji çalışmaları elbette ki farklı şeylerdir. Günümüzde, bioenerji veya enerji çalışmaları alanında insanlara telkin edilen dua ve zikirlerin, bioenerji uygulamaları ile uzaktan veya yakından hiçbir ilgisi olmadığı unutulmamalıdır.
Konuya sizler açısından bakıldığında, tedavi amacıyla hekimlere gittiğinizde; onların sizlere zikir ve dua vermelerini mi, yoksa gerekli tedaviyi yapmalarını mı beklersiniz? Elbette sizler veya bizler; sağlık problemlerimiz için başvurduğumuz hekimlerde, aynı dinden olmamızı ve aynı hassasiyetleri taşımamızı tercih edebiliriz. Ayrıca bizlere uygulanacak olan hekimlik uygulamalarında; elbette istediğimiz şekilde içimizden dualar ve zikirler de yapabiliriz. Ancak hiçbirimiz, sadece dua ve zikir yoluyla bizlere tedavi yapılmasını beklemeyiz. Uzmana asıl başvuru amacımız; onların dini bilgileri ve uygulamaları değil, sadece uzman oldukları konularda kendilerinden alacağımız, ihtiyacımız olan yardımdır. İhtiyacımız olan konu; diş hekiminin bize dua veya zikir öğretmesi değil, bizim dişimizi tedavi etmesi, ağrılarımızı gidermesi ve dişimizi tedavi etmesidir. Burada açıklanmaya çalışılan temel mesele, insanların dini değerlerden uzaklaşması veya dinlerine uygun ibadetler yapmasının engellenmesi değildir. Elbette insanlar dinlerine uygun olarak her türlü ibadet, dua veyahut zikir yapabilirler. İnançlarımızın ve beklentilerimizin, elbette hayatımıza ve bedenimize olumlu etkileri olacaktır. Ancak adı üzerinde olduğu gibi dualar ve zikirler dini konular olup bioenerjiden farklı çalışmalardır. Bioenerji; hacılık, hocalık veya cincilik türü şeyler kesinlikle değildir.
Bu açıklamalardan sonra kesinlikle takdir edilmelidir ki, anlatıldığı üzere; bioenerji ve din kesinlikle farklı şeylerdir ve farklı alanlardır. Açıklananlar doğrultusunda, ihtiyacımız olduğu alanda çok daha bilgili olan ancak farklı bir dine mensup bir hekimden, yardım almayı istemek de son derece doğal karşılanması gereken bir davranış olmaktadır. Çünkü ihtiyacımız olan şey karşımızdaki kişinin dini değil, o kişinin uzmanlık alanındaki doğru bilgi ve deneyimleridir. Teslim olduğumuz ve güvendiğimiz değer; karşıdakinin dini, zikirleri veya değerleri değil, onda bulunan doğru ve gerçek bilimsel bilgilerdir ki; tüm doğruların ve gerçeklerin sahibi elbette ki Allah’tır. Dolayısıyla teslim olunan yer ve makam; karşıdaki doktorun dini olmayıp, yine Yüce Yaratan olacaktır.
Bioenerji Akademi olarak dini hassasiyetlerimizin zaten oldukça yüksek olduğu gerçeğinden hareketle, buradaki açıklamalardan; dini uygulamalara karşı olduğumuz sonucu çıkarılmamalıdır. Sadece konular; doğru şekilde anlaşılmalı ve zihin kütüphanemiz doğru şekilde yapılandırılmalıdır. Yapılması gereken, bioenerji biliminin doğru bir şekilde öğrenilmesi ve öğretilmesi olup, bioenerjinin doğru bilinmemesi nedeniyle farklı şeylerle birleştirilip ve ısıtılarak bioenerji adı altında insanlara pazarlanmasının yanlışlığıdır. Bazı bioenerji eğitimlerinin ve enerji çalışmalarının, sadece bu tür zikir ve dua telkinleri yoluyla yapıldığı etrafımızda sıklıkla duyulmaktadır. Bize göre bu durum gerçekte, dinimizi ve ibadetleri yanlış amaçlara alet etmekten başka bir şey değildir. Yüce dinimizin, bu şekilde başka amaçlı çıkarlara yönelik olarak kullanılmaya çalışılması, bizim hassasiyetle karşı olduğumuz bir konudur.
“Ben olsam, Müslüman Doğu’daki tüm mekteplere eleştirel düşünme dersleri koyardım. Batı’nın aksine, Doğu bu acımasız mektepten geçmemiştir ve birçok zaafın kaynağı budur.” Aliya İzzetbegovic